image

SaaS, yani software as a service (bir servis olarak yazılım, ya da daha da türkçesi ile kiralık yazılım) ufak boyutlu firmalar için oldukça güzel bir model. Binlerce dolarlık yazılımları satın almak yerine, dar nakit akışı firmalar bu tarz yazılımları kiralamayı tercih ediyorlar ve çok akıllıca birşey yapıyorlar.

Ancak SaaS modellerin de ciddi bir handikapı var. Adet olarak firmanız ile birlikte büyüseler de kiraladığınız yazılımın aylık gideri oldukça yüksek oluyor. Bunun için, özellikle start-up seviyesindeki firmaların her zaman SaaS a yanaşmaları mümkün olmuyor.

Tam bir rakip olmasa da SaaS’ın bir versiyonu olan Scalable SaaS, yani ölçeklenebilir kiralık yazılımlar aslında bu sektörün geleceği olacak bence.

Bir örnek ile anlatmaya çalışayım;

Mailcookie isimil toplu e-posta gönderim yazılımımızı da SSaaS ile kurguladık. Kayıt olmak, sisteme girmek için eğer özel bir kurulum talep etmiyorsanız hiç bir ücret ödenmiyorsunuz. Ardından da sadece gönderdiğiniz kadar para ödüyorsunuz.  Bu sayede aynı yapıda ayda milyonlarca mail gönderen müşteriler de barınabiliyor, ayda 1.000 adet yollayan da.

Şimdi diyeceksiniz hepsi bu mu? Evet bu. Sizinle birlikte büyüyen, küçülen ve nakit akışınıza tamamen ayak uyduran bir yapı bu. SaaS dan en büyük farkı ise sahip olmak için değil, kullanmak için ücretlendirilmeniz.

SSaaS yapıları kurgularken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise ufak rakamların tahsilatını otomatik olarak takip etmek. Biz bunun için gönderimin yapılmasından hemen önce o gönderimin parasını tahsil etme yöntemini tercih ettik. Kullanıcı için göz ardı edilebilecek bir rakam olan ödemeler, sizin için genişleyen müşteri bazınız ile önemli ve DÜZENLİ bir gelire dönüşüyor. Her girişimcimin de hayali bu değil midir?

Sizin servisleriniz de müşterileriniz ile birlikte boyutlanıyor mu? Nakit akışınızı ve ufak boyutlu müşterileri nasıl yönetiyor ve ücretlendiriyorsunuz?

İyi hafta sonları!