Category Deneyimler
Bence istekler ile hayallerin arasındaki en büyük fark, isteklerin üzerinde bir zaman damgasının olmasıdır. Kısaca; isteklerin zaman damgaları vardır. Kişisel motivasyonda da bu zaman damgaları büyük farklar yaratır. Varmak istediğiniz yeri bilmiyorsanız oraya asla varamazsınız. Bence bu söz hayat ile ilgili çokça soruyu cevaplıyor…. Continue Reading →
Gitmeyi değil de varmayı sevmek, yaşamayı değil ölmeyi sevmek gibidir. Sahi nedendir varmaya bu kadar hevesli oluşumuz? Konuşmayı değil, konuşmanın bitmesine meraklı olmak, kontağı kapatmak, son nefesi verip son‘a varmaya çalışmak neden? Süreçten zevk alamamak, yanlız sonu sevmek neden? Sahi; gitmeyi… Continue Reading →
İletişim üzerine trend analizi yapanlara bayılıyorum. “Hep bir fikirleri var” mesela, enteresan bir olay bence. Toplumu ve trendleri gözlemleyip trend tahminleri yapanlar da ayrıca hoş. Netekim tümü (çoğu zaman) boş. İletişimin trendlerini konuşacak seviyeye geldiğimize inanmıyorum. Hele henüz iletişim kurarken… Continue Reading →
Sahi, isteklerinize, tutkularınıza değer biçebilir misiniz? İlk başta kimleri “yok canım, ne münasebet” cevabını verecekti eminim. Dikkatlice bakın, göreceksiniz; Tutkularınızın büyük bir kısmı, markalar tarafından yerleştirilmiştir. Moralinizi çok da bozmayın, malum; Bir insana satabileceğiniz en pahallı şey, tutkudur. Neden mi?… Continue Reading →
Kişisel gelişim lafı nedense hep balon gelmiştir bana. Markaların bu kosept üzerinden para kazanabileceklerini anlayıp sömürmesi ya da hayatında uzaktan da olsa bir travma yaşamış herkesin kendini bu laf çerçevesinde ambalajlaması olabilir sebep. Kişisel gelişim diye birşey varsa eğer, olsa olsa… Continue Reading →
Yaşamak nefes almaktan ibaret değil ya hani. Bu sebepten istiyoruz fazlasını. Sadece çalışıp, uyuyup, büyüyen bir nesile inat istiyoruz. Nefes almaktan fazlası ya, hayal kuruyoruz bu yüzden. Gitmeyi, görmeyi, O an orada olmayı… Çocuklar gibi hayal kurduklarımızın gerçek olmasını istiyoruz…. Continue Reading →
Hayatımda ilk motorsiklet sırtına oturmamın üstünden 4 sene, bana ait olanın sırtında ise henüz sadece 9 ay geçti. Bu 9 ayda toplam 20.000 KM yol yaptım ve bunun %60’ı şehir içi & istanbul yakın çevresi sürüşleri idi. 2 adet de… Continue Reading →
Görmediyseniz, gidin, gezin, görün. İstanbulda kaybolmak ne demek daha iyi anlayacaksınız.
Bu yazı hayal kurmanın ne demek olduğunu unutanlara ithafen yazılmıştır… Bir gün uyanıyorsunuz ve hayalleriniz olduğunu fark ediyorsunuz. Çocukken karton kutuların kale olduğunu hayal edebildiğinize göre, hayal kurma yetim var (dı) diyorsunuz. Aynı sabah ayakkabılarınızı giyerken, arabanızın anahtarını/akbilinizi ararken acele edişiniz,… Continue Reading →
Dijital iletişim birçoğumuzun yanlış anladığı bir kavram. Tıpkı sosyal medya gibi. İletişim, platformlardan bağımsız olarak iletişimdir. Yüz yüze, yazılı, görüntülü… Hepsi aynı çatı altındadır. Kuralları da aynıdır. Dürüst, açık ve güven veren bir duruşunuz olmalıdır bir marka/firma/kişi olarak. Bunun dışında,… Continue Reading →