Türkiye’de (şimdilik) tek, dünyada ise 13üncü. Sevindirik oldum. Cidden.
Ne yalan söyleyeyim, daha çok toyum bu piyasa için. Ve her toy insan gibi; içime sinmeyen şeyleri gördükçe içimden niye be, niye?! diyorum. Orijini nedir bilmem ancak reklam, pazarlama dünyasına burnumu sokmaya çalıştığım günden beri şu söz döner aklımda; Reklamcı… Continue Reading →
Bir yıl önce Ahmet Çakır bana mesleğim hakkında 4 soru sormuştu. O zaman verdiğim cevaplarımı şimdi, bir daha buradan da paylaşmak istedim. Şu anda yaptığınız işin geleceğini nasıl görüyorsunuz? 5-10 yıl sonra bu işte ne gibi gelişmeler ön görüyorsunuz? Bir online… Continue Reading →
Search Engine Marketing (Arama Motoru Pazarlaması) starejisini belirlerken neye ne kadar ağırlık vereceğini bilemeyenlere ithafen. Herhangi bir işe başlarken aklımda bulundurduğum ana şema bu şekilde. Önce markanın neye ihtiyacı olduğunu belirleyip, o duruma özel bir çözüm sunuyor olmak lazım. Herşeye… Continue Reading →
Babalar gününe daha bir hafta var, biliyorum. Ancak bugün bir arkadaşla ne zaman olduğunu tartışırken söylediği bir söz çok etkiledi beni, ben de yazayım dedim. “Olmayınca unutuyor insan tarihini..” Ben unutmadım Baba. Bu satırlardan sonrası 8 yıl önce hala neden… Continue Reading →
Nerden başlasam bilmiyorum. Markalara ne kadar kızsam, ne söylesem de farklı düşünmeye başlasalar; dahası sesimi nasıl duyursam hiç bilmiyorum. Yanlış yapıyorsunuz arkadaşım! Ve bu yanlışlarınızı görüyoruz. Sizi bu yüzden her geçen gün daha az, çok daha az seviyoruz. E-posta ile… Continue Reading →
Sosyalleşelim tamam. Şeyler de sosyalleşmemize yardımcı olsun. Her aksiyonumuzu paylaşalım, adımımızı dünyaya duyuralım. Bunların hepsi bir raddeye kadar tamam. Ama eşyalarımızı da sosyalleştirmeye başlıyoruz. Bunu şöyle yada böyle yapıyorduk zaten. Ancak Tales of things bunları tek bir yerde topluyor. Ben… Continue Reading →
Geçenlerde Exact Target’in Sosyal Medya üzerine olan raporlarından biri geçti elime. Sosyal medya için reçeteler çıkartmayı çok seven firmalardan biri olmuş Exact Target’de. Oysa ben sosyal medya gibi iletişimin üzerine kurulu alanlarda sihirli formüllere pek inanmıyorum. Tabii ki yapılması gerekenler,… Continue Reading →
Hiç bir zaman çok popüler bir insan olmadım. Hayatımın bir kısmını spot ışıkları ve flashlar altında geçirmiş olmama rağmen (bknz:dipnot), popüler bir insan olduğuma hiç inanmadım. Son 4-5 yıldır sosyal medyanın bukadar çok hayatıma girmesiyle popülerlik kavramını daha da bir… Continue Reading →
İstanbul’da yaşayıp, Oyuncak Müzesi’ni görmeyenleriniz varsa ayiplamaya hazırlanıyorum. Cocukluğumuzdan hatta babalarımızın, dedelerimizin çocukluğundan kalma hatıralarla dolu bir müze oyuncak müzesi. Gördüğünüz en ufak şey bile sizi bir anda çocukluğunuza, yağlı salçalı ekmeğin tadına götürüyor bizi. Her katta, her ufak detayda… Continue Reading →
© 2024 Özgür Akman — Powered by WordPress
Theme by Anders Noren — Up ↑