Walmart’tı bilmeyenler varsa hemen tanıtayım; kendisi Amerika’nın neredeyse en büyük süpermarket zinciridir. Bizdeki Migrosların abisi bir nevi.
Walmart’dan oldukça agresif bir pazarlama iletişimi vardır. Yüksek iletişim bütçeleri ile tüm karşı sesleri bastırır. Kötü bir müşteri ilişkileri sistemi, orta kalite hizmet ve ortanın da altında bir müşteri deneyi sunar. Ancak bunların hepsini çok düşük fiyatlar ve bangır bangır bir iletişim ile gözlerden pek güzel gizler.
Doğru ya da yanlış, ancak bu yöntem, öyle görünüyor ki, çok etkili.
Başbükenimizin danışmanları da bunu iyice etüd etmiş olacaklar ki, tek sundukları şey daha iyi bir refah seviyesi iken (ki bence bu da tartışılır, sadece bazılarımız için daha iyi refah seviyesi) bize gerçekten rezalet bir vatandaş deneyimi yaşatıyorlar. Ve çatlak sesleri güçlü bir iletişimle (ve politikanın ek bir gücü olarak yasal uzantılarla) bastırıyorlar.
Ama biz hala aynı süper markete gidiyoruz.
Çünkü mahalle bakkalımız bize hiç bir şey satamıyor.
Ne acı değil mi?