Year 2011
Uzunca zamandır takip ettiğim bir blogda uyku alışkanlıkları ile ilgili güzel bir yazı okudum bugün. Uyku evrelerini düzenleyerek günü daha verimli yaşamak anahtar kelime. Ardından uyku alışkanlıklarını değiştiren insanların günlüklerini okudum. Poliphasic (gün içinde birden fazla uyumak) uyku düzenlerini deneyenlerin… Continue Reading →
İşim gereği mesaimin büyük bir kısmı sunum ile geçiyor. İnsanlara işinizi, ürününüzü ve kendinizi doğru biçimde anlatmanız çok önemli. Bunun için vakti zamanında okuduğum kitaplar, bloglardan toparladığım notları başlıklar halinde incelemeye çalıştım aşağıda. Varsa yorumlarınız lütfen ekleyin. Basit, Kişisel ve… Continue Reading →
Yaklaşık 2 aydır iPad kullanıyorum. İş hayatıma da yoğun biçimde girdi dolayısıyla. Ancak çalışma şeklimizi değiştirecek mi, bu apayrı bir soru sanırım. Ortalık aylardır tablet bilgisayarlar diye hop oturup hop kalkıyor. Apple’ından Exper’ine neredeyse tüm büyük üreticiler bir versiyon ile… Continue Reading →
Böyle yazılar yazmıyorum genelde ama bir arkadaşımın önerisi ile sizinle en ideal mediacenter çözümünü paylaşmak istedim. İhtiyacınız olanlar; Mac UTorrent TvShows Plex Başlayalım; TvShows Oldukça akıllı bir torrent puller. Takip ettiginiz dizileri subscribe olarak isaretlediginizde sizin belirlediğiniz aralıklarla torrent directoryleri… Continue Reading →
İşiniz ne olursa olsun, yaptığınız isleri yönetmek için iyi bir sisteme muhtaçsınız. Yapılan işleri, projelerin alt adımlarını ve çalışanlarınızı takip etmek için iyi bir proje yönetim sistemi seçmek zorundasınız. Firmanızın ve projenizin boyutuna göre seçeceğiniz PMS de değişecektir. Eğer tek… Continue Reading →
Ah Berrak; Neler yaptın kuşum sen…
Yıl: 1947 ‘Karşıma aniden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım ve çok mütehassis oldum… Nasıl bir eda takınacağıma hüküm veremedim, âdeta vecde geldim. Buna mukabil az bir müddet sonra kendimi toparlar gibi oldum. Cemalinde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı… Üstümü başımı toparladım,… Continue Reading →
Bir Cumartesi sabahı uyandık ve artık içki içenlere “alkol severler” deniyordu bu ülkede. Evet evet Ata’nın masasindaki rakı artık silahdan daha zor alınıyordu. Çünkü daha tehlikeliydi. Biz sustuk. Önce türban, başörtüsü adı artık neyse, hayatımıza giriverdi. Reklamın iyisi kötüsü olmazmış… Continue Reading →