Yalnızlıktır; tek başınıza kalmayı, tek başınıza mutlu olmayı, yolu, altınızda homurdanan demir atı dinlemeyi öğrenmektir. Sessizlik değildir, ancak suskunluktur. Yeri geldiğinde hayatta tek başınıza durmak yerine, her zaman hayatta tek başınıza durmayı öğrenmektir.

Özgürlüktür motorsiklet; Sabahın köründe kalkıp yüzlerce kilometre yol yapmaktır. Trafik, şehir, karkaşa ve bilimum zarar ziyanı arkanızda bırakmak, yol yapmak için sebep aramak, varmayı değil, gitmeyi sevmektir. Sınırlarınızı kendinizin koyduğu bir dünyaya adım atmaktır.

Savaştır. Sadece çok akıllılar, ya da çok deliler motor sürer. Çok deliler de çok uzun süre süremez zaten. Her riski görmektir motor. An’da olmak değil, 3 saniye sonrasında olmaktır. Aklınızı çalıştırır motor, sürekli olası riskleri değerlendirirsiniz.

Zaferdir. Sürekli risk alırsınız. Sağ, sağlam motorun kontağını kapattığınız her an zaferdir. Riske, tüm dünyanın size karşı olmasına, yine de ayakta kalmaya, düşmemeye karşı kazandığınız zaferdir.

Nezakettir. Elcikleri narin bir bayanın elini tutar gibi tutun der hocalar. Bu size çok güçlü ancak çok nazik bir demir at ile nasıl başa çıkacağınızı öğreten ilk konudur. Yol vermek, grubu beklemek, kendini, artçını, grubu, dostları, yoldaki kediyi, evinde çay içen anneni kollamaktır. Ölmemek için nazik olmanın gerektiği tek diyardır.

Kaybolmaktır. Dahası kaybolmayı sevmektir. Bilmediğini yollara girmek, bilmediğiniz yollarda gitmek, bilmediğiniz yerde durmaktır. Kaybolanlar ancak yeni şeyler bulur.

Kısacası hayatın ta kendisidir motor.