Başbakan Recai T.E., görevi sona erince Konut’u boşaltmış. Bir sabah yaşlı bir adam konutun kapısına gelip sormuş:
– Recai Bey ile görüşmek istiyorum.
Kapıdaki koruma polis memuru:
– Recai Bey artık başbakan değil ve burada oturmuyor.
Yaşlı adam polise teşekkür eder ve ayrılır. Ertesi gün sabah yine aynı yaşlı adam :
– Affedersiniz, acaba Recai Bey ile görüşmem mümkün mü?
Kapıdaki aynı polis :
– Bakın efendim Recai Bey başbakan değil. Konutu boşalttılar.
Yaşlı adam sesini çıkarmadan arkasını dönerek uzaklaşır. Üçüncü gün, yine aynı yaşlı adam aynı taleple polis memuruna başvurunca… Tepesi atan memur, adama çıkışarak; ‘Bakın efendim, bu üçüncü günkü gelişiniz’ demiş:
– Size konutun boş olduğunu ve Recai Bey’in artık başbakan olmadığını her seferinde söylüyorum. Bunu anlamaktan aciz misiniz yoksa?
Yaşlı adam ‘Ne münasebet evladım? Bunamış gibi bir halim mi var yoksa?’ deyip eklemiş:
– Sadece söylediklerinizi tekrar tekrar duymaktan çok büyük zevk alıyorum.
Bir Cumartesi sabahı uyandık ve artık içki içenlere "alkol severler" deniyordu bu ülkede. Evet evet Ata'nın masasindaki rakı artık silahdan daha zor alınıyordu. Çünkü daha tehlikeliydi. Biz sustuk. Önce türban, başörtüsü adı artık neyse, hayatımıza giriverdi. Reklamın iyisi kötüsü olmazmış ya, tartışmalara çıktı yola efendiler. Hepimiz bir anda bunu konuşur…
Dün gece The Purge isimli bir film izledim. Eskilerden Funny Games filmine ciddi göndermeler barındıran ve senaryosu hatalar ve deliklerle dolu dahi olan film; insanın şiddet eğiliminin ne kadar canavarca şeyler yapabilmesine yol açtığını güzel anlatıyor. Ardından bu sabah uzun zamandır takip ettiğim Mehmet U. Soyer'in blog'unda toplumun kararlar üzerindeki…
Öncelikle zirilyon tane yerde okuduğunuz bir şeye tekrar değinmem lazım; sosyal medya kampanyası ile sosyal medya stratejisi aynı şey değildir. Hatta; sosyal medya stratejisi de yanlış bir tanımlama bence; doğrusu Dijital İletişim Strajetisi olmalı ve sosyal medya iletişimine dair belirlenen strateji parametreleri de bu ana stratejinin içinde yer almalı. Tek…
"Pazarlama - Reklam" içinde
Özgür Akman
GM @ Brandwolf, Ténéré Rider.
1984 doğumlu, ODTÜ mezunu. '98'den beri davul çalıyor, kahvesini, sigarasını ve plaklarını çok seviyor.
Implies that a promised reward for one's work is false, with the one proffering the reward never intending to give it in the first place, possibly because the reward doesn't even exist...