Geçenlerde arkadaşlarla sohbet ederken biri “e-mail marketing öldü be” dedi. Hayır dedim ölmedi, Sadece çağın getirdiklerine göre ayak uydurmayı beceremeyen firmaların yaptıkları spam oldu, kişiselleşme, tekilleşme akımına ayak uyduran ve bunu başaranlar ise çok ciddi işler yapıyorlar hala. Ajansımın yaptığı… Continue Reading →
Burak Daylan ile birlikte sabah 6:00 gibi caddebostandan yola çıkarak Tuzla’ya gittik bu sabah. Güzel, soğuk ve keyifli bir sürüştü. Uzun uzun konuşmak yerine sizi fotoğraflar ile bırakıyorum!
Bugün oldukça keyifli bir ders ile Kadir Has Üniversitesinin Sosyal Medya Uzmanlığı Sertifika Programında yer aldım. Umarım katılımcı arkadaşlar da bu eğitimden keyif almışlardır. Önce sosyal medyanın ve dijital iletişimin karanlık yüzünden bahsettik biraz, ardından da çook keyifli bir oyun… Continue Reading →
Herşeyi in-house yapmaya o kadar aşığız ki. Çoğu firma sırf 3. partilerle çalışmamak için zarar etmeyi göze alıyor. Buna değip değmeyeceği üzerine yazmayacağım, elbet seçenin bir bildiği vardır. Ancak benim 3. parti deneyimlerimde aldığım notlarım ve uygulamaya çalıştığım taktikleri aşağıda… Continue Reading →
Merhabalar; Bu konuda daha önce de yazmıştım, ancak daha fazla detay vermenin daha iyi olacağını düşünüyorum. Siz de benim gibi düzenli olarak dizi izleyen, ancak bunları her seferinde bulup indirmekle uraşmak istemeyenlerdenseniz bu yöntem hoşunuza gidecek. Aslında kurulum oldukça basit,… Continue Reading →
7 Ekim günü mevsiminden sıcak bir İzmir öğleninde benim oldun. Umarım birlikte uzun, keyifli ve güzel günler geçiriz.
Geçtiğimiz ay Photoshop magazin’de dijital pazarlama ve iletişim üzerinde yazmaya başladım. İlk yazım aşağıda;
Bir süredir sabahları gazetelerden hemen sonra Uğur Özmen’in blogundan kaçırdığım yazıları okuyorum. Dijital iletişim ve pazarlama ile ulaşabileceğiniz noktanın sınırlı olduğuna ve daha fazlası için müşteri bilgisine, müşteri ile bu bilgiler ışığında iletişim kurulması gerektiğine inanıyorum. Bir firmanın (varsa) kurumsal… Continue Reading →
Ofis ortamını oldum olası sevmezdim. Villa bile olsa çalıştığınız yer, bazı günler tavan üzerinize gelir, klavyeye elleriniz küçük gelir ya; o bana her allahın günü oluyordu. Ofis denen meretin faydalarının tabii ki farkındayım, ve tabii ki ofice-less çalışmanın zorluklarını biliyorum,… Continue Reading →
© 2024 Özgür Akman — Powered by WordPress
Theme by Anders Noren — Up ↑